EMDR İşlemlenmesine Engel Olan Metakognisyon ve Kural Güdümlü Davranışlara EMDR İle Müdahale Eğitimi

Doç. Dr. Alişan Burak Yaşar

KAYIT:
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSev9OMHCh7vslM_pGvVwy3NM65cGd0k5lfaK1QLfxPiXpj1BA/viewform?usp=sf_link

Ruminasyon ve Endişe ile giden danışanlarda EMDR terapisi sırasında zaman zaman düşünceler hakkındaki düşünceler, terapi hakkındaki düşünceler ve duygular hakkındaki kurallar ön planda olduğunda EMDR’ın klasik işlemlemesi ve iyileşme sürecinde aksamalar görülebilir. Özellikle Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Obsefif Kompülsif Bozukluk ve Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu ve benzeri problemlerde anı akışına izin vermek ve tedavi etkisini davranışlarda gözlemlemekte zorluklar yaşanabilir.

Bu eğitimde EDDR İşlemlenmesine engel oluşturan Metakognisyon ve Kural Güdümlü Davranışlara da doğrudan EMDR ile müdahale etme yollar aktarılacaktır.

Bu eğitimde yaygın görülen Metakognisyonlar ve Kural Güdümlü Davranış örnekleri aktarılacak, bu özellikleri taşıyan danışanlarda doğrudan bu konulara müdahale etme yolları aktarılacak ve uygulamalar yapılacaktır.
 Özetle EMDR terapisi travma veya hedef şikayet hakkındaki uyumsuz inançları ele alarak ve bilişsel esnekliği artırarak üstbilişlerle etkileşime girer. Bu süreç yalnızca travmatik anıların duyarsızlaştırılmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı başa çıkma mekanizmalarını ve duygusal düzenlemeyi teşvik eder, böylece TSSB ve ilgili bozuklukların tedavisinin genel etkinliğine katkıda bulunur. Bu eğitimde ise MKT ve ACT bağlamındaki formülasyonlardan faydalanarak EMDR’daki negatif kognisyon seçimine ek olarak yoğunlaşılabilecek metakognisyonlar ve kuralların tespiti için kullanılabilecek ölçekler ve bu doğrudan metakognisyonları  ve kuralları hedefleyerek işlemenin yolları ve faydaları aktarılacaktır.

Tarih: 28 Kasım Perşembe

Saat: 19.30-22.30

Platform: Zoom Üzerinden Olacaktır.

Katılım Koşulu

EMDR Avrupa Seviye 1 Akredite Eğitimini tamamlamış olmak gerekmektedir.

Program

  • Metakognisyon ve Kural Güdümlü Davranış Nedir
  • Klinikte Metakognisyon ve Kural Güdümlü Davranışların EMDR Terapisindeki İşlemlemesine Engel Olduğu Durumlar
  • Metakognisyon ve Kural Güdümlü Davranışları Tespit Etmek İçin Kullanılabilecek Ölçekler
  • EMDR ile doğrudan Metakognisyon veya Kural Güdümlü Davranışları Hedeflemek İçin Farklı Formülasyon Yolları
  • EMDR ile Doğrudan Metakognisyon veya Kural Güdümlü Davranışları Hedeflemek İçin İmajinasyon Çalışmaları
  • Uygulama
  • Metakognitif İnançlara Doğrudan EMDR ile Müdahale Konusunda Yapılacak Klinik Araştırma İçin İsteyenlerle Planlama Yapılması

Kayıt Linki :
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSev9OMHCh7vslM_pGvVwy3NM65cGd0k5lfaK1QLfxPiXpj1BA/viewform?usp=sf_link

Kayıt Ücreti:

3500 + %20 KDV. = 4200 Tl

Metakognitif Terapiye göre Metakonisyonlar nelerdir?

Üstbilişsel terapi (MCT), uyumsuz üstbilişsel inançları değiştirmek ve duygusal düzenlemeyi geliştirmek için tasarlanmış psikolojik bir müdahaledir. Bireylerin düşünceleri hakkındaki inançlarının duygusal ve psikolojik esenliklerini önemli ölçüde etkilediğini öne süren üstbilişsel modele dayanır. MCT’de ele alınan yaygın üstbilişler arasında düşüncelerin kontrol edilemezliği ve tehlikesi, endişenin algılanan gerekliliği ve sıkıntıyı yönetmek için bilişsel stratejilerin etkinliği hakkındaki inançlar yer almaktadır.

Terapide hedeflenen başlıca üstbilişsel inançlardan biri, düşüncelerin kontrol edilemez ve tehlikeli olduğu fikridir. Araştırmalar, bu tür olumsuz üstbilişsel inançların anksiyete ve depresyon da dahil olmak üzere çeşitli psikolojik bozukluklarda transdiagnostik faktörler olduğunu göstermektedir (Normann ve ark., 2014; Nordahl ve Wells, 2019). Örneğin, Wells ve Matthews’un Öz Düzenleyici Yürütme İşlevi (S-REF) modeli, bu inançların tekrarlayan olumsuz düşünme ve duygusal sıkıntı ile karakterize edilen bilişsel dikkat sendromuna (CAS) yol açabileceğini vurgulamaktadır (Nordahl ve Wells, 2019; Caselli ve ark., 2017). MCT, bireylerin düşüncelerinin duygusal durumlarını veya davranışlarını dikte etmek zorunda olmadığını fark etmelerine yardımcı olarak bu inançlara meydan okumayı amaçlamaktadır.

Üstbilişsel terapinin bir diğer önemli yönü de endişenin algılanan gerekliliğine odaklanmasıdır. Birçok birey endişelenmenin problem çözme ve olumsuz sonuçları önleme açısından gerekli olduğuna inanır. Ancak çalışmalar, bu inancın kaygıyı sürekli hale getirebileceğini ve etkili başa çıkma stratejilerini engelleyebileceğini göstermiştir (Sugiura ve ark., 2013; Krzikalla ve ark., 2023). MCT, hastaları endişenin faydasını yeniden gözden geçirmeye ve daha uyarlanabilir üstbilişsel stratejiler benimsemeye teşvik eder, böylece uyumsuz düşünce kalıplarına olan bağımlılıklarını azaltır.

Ayrıca, MCT üstbilişsel inançların duygusal öz düzenlemedeki rolünü ele alır. Bireylerin bilişsel süreçlerine ilişkin farkındalıklarını artırmanın, özellikle endişeli popülasyonlarda duygusal düzenleme ve ego gücünde iyileşmeye yol açabileceği gösterilmiştir (Rafezi vd., 2022; Nordahl vd., 2019). Farkındalığı ve öz farkındalığı teşvik ederek, MCT bireylerin psikolojik süreçlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur, bu da daha sağlıklı duygusal tepkilere ve başa çıkma mekanizmalarına yol açabilir.

Özetle, üstbiliş terapisindeki yaygın üstbilişler arasında düşüncelerin kontrol edilemezliği ve tehlikesi, endişenin gerekliliği ve bilişsel stratejilerin etkinliği hakkındaki inançlar yer almaktadır. MCT, bu inançları hedef alarak, psikolojik sıkıntıya katkıda bulunan bilişsel kalıpları değiştirmeyi ve böylece duygusal düzenlemeyi ve genel ruh sağlığını geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Caselli, G., Offredi, A., Martino, F., Varalli, D., Ruggiero, G., Sassaroli, S., … & Wells, A. (2017). Metacognitive beliefs and rumination as predictors of anger: a prospective study. Aggressive Behavior, 43(5), 421-429. https://doi.org/10.1002/ab.21699

Krzikalla, C., Morina, N., Andor, T., Nohr, L., & Buhlmann, U. (2023). Psychological interventions for generalized anxiety disorder: effects and predictors in a naturalistic outpatient setting. Plos One, 18(3), e0282902. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0282902

Nordahl, H. and Wells, A. (2019). In or out of work: a preliminary investigation of mental health, trait anxiety and metacognitive beliefs as predictors of work status. Clinical Psychologist, 23(1), 79-84. https://doi.org/10.1111/cp.12153

Nordahl, H. and Wells, A. (2019). Measuring the cognitive attentional syndrome associated with emotional distress: psychometric properties of the cas-1. International Journal of Cognitive Therapy, 12(4), 292-306. https://doi.org/10.1007/s41811-019-00056-4

Nordahl, H., Hjemdal, O., Hagen, R., Nordahl, H., & Wells, A. (2019). What lies beneath trait-anxiety? testing the self-regulatory executive function model of vulnerability. Frontiers in Psychology, 10. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2019.00122

Normann, N., Emmerik, A., & Morina, N. (2014). The efficacy of metacognitive therapy for anxiety and depression: a meta-analytic review. Depression and Anxiety, 31(5), 402-411. https://doi.org/10.1002/da.22273

Rafezi, Z., pirabasi, g., & Eskandari, H. (2022). Efficasy of group metacognitive therapy on emotional self-regulation and ego strength of anxious students. The Journal of Psychological Science, 20(108), 2239-2254. https://doi.org/10.52547/jps.20.108.2239

Sugiura, T., Sugiura, Y., & Tanno, Y. (2013). Relationships among refraining from catastrophic thinking, worrying, and metacognitive beliefs. Psychological Reports, 113(1), 1-14. https://doi.org/10.2466/02.09.pr0.113x14z3

Kabul ve Kararlılık Terapisine Göre Kural Güdümlü Davranışlar Nelerdir

Kabul ve Kararlılık Terapisi’nde (ACT) kural tarafından yönetilen davranış, bireylerin nasıl düşünmeleri, hissetmeleri ve davranmaları gerektiğini dikte eden sözel kurallar ve sosyal normlardan etkilenme biçimlerini ifade eder. Bu kavram, psikolojik esnekliğin nasıl ortaya çıktığını ve ACT aracılığıyla nasıl ele alınabileceğini anlamanın merkezinde yer alır. Kural-yönetimli davranış, doğrudan deneyimden ziyade sözlü talimatlara veya kurallara güvenmekle karakterize edilir; bu da bireylerin mevcut deneyimleriyle ilgilenmek yerine bu kurallara uymaya aşırı odaklandıklarında uyumsuz davranışlara ve duygusal sıkıntıya yol açabilir.

ACT’de, bir yandan değerli eylemleri sürdürürken diğer yandan düşünce ve duygular da dahil olmak üzere deneyimlere açık olma becerisini içeren psikolojik esnekliğin artırılmasına vurgu yapılır. Bu esneklik, bireylerin rahatsızlıktan kaçınmak veya içsel deneyimlerine nasıl yanıt vermeleri gerektiğine dair bilişsel kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmak zorunda hissedebilecekleri kurallı davranışlar tarafından sıklıkla engellenir (Simon ve Verboon, 2016; Hashemi ve ark., 2022). Örneğin, bir kişi başarılı olmak için her zaman mutlu veya kendinden emin hissetmesi gerektiğine inanabilir ve bu da olumsuz duyguları ortaya çıkarabilecek durumlardan kaçınmasına yol açabilir. Kurallara olan bu katı bağlılık, bireyler tehdit edici olarak algılanan düşünce, duygu veya durumlardan kaçınarak deneyimsel kaçınmaya girebileceğinden anksiyete ve depresyonu şiddetlendirebilir (Zamani ve ark., 2017; Hashemi ve ark., 2022).

ACT, bireylerin düşüncelerini ve duygularını yargılamadan gözlemlemelerine olanak tanıyan kabullenme ve farkındalık stratejilerini teşvik ederek kurallı davranışları ele almayı amaçlamaktadır. Bu düşüncelerden ayrı bir benlik duygusunu teşvik ederek, bireyler katı kurallardan kurtulmayı ve bunun yerine değerlerine ve kararlı eylemlerine odaklanmayı öğrenebilirler (Na, 2018; Hayes ve ark., 2012). Bu süreç, kuralların rehberlik sağlasa da, anlamlı bir yaşam sürmeyi engelleyecek ölçüde kişinin davranışlarını dikte etmemesi gerektiğini kabul etmeyi içerir.

Dahası, araştırmalar kurallarla yönetilen davranışları hedef alan müdahalelerin psikolojik esnekliği artırmada ve anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltmada etkili olabileceğini göstermiştir. Örneğin, çalışmalar ACT’nin bireylerin düşünce ve duygularıyla olan ilişkilerini yeniden çerçevelemelerine yardımcı olarak, rahatsızlık duymalarına rağmen hayatlarıyla daha fazla ilgilenmelerini sağlayabileceğini göstermektedir (Levin ve ark., 2015; Swain ve ark., 2013). Kurallarla yönetilen davranıştan daha deneyimsel bir yaklaşıma geçiş, ACT’nin öz yeterliliğin artırılması ve duygusal iyilik halinin iyileştirilmesini içeren hedeflerine ulaşılması için çok önemlidir (Zarei ve ark., 2021; Simon ve Verboon, 2016).

Özetle, ACT’de kural tarafından yönetilen davranış, sözel kuralların ve sosyal normların bireyin eylemleri ve duygusal tepkileri üzerindeki etkisini ifade eder. ACT, bu davranışı kabullenme ve farkındalık yoluyla ele alarak, psikolojik esnekliği artırmayı, bireylerin değerlerinin peşinden gitmelerini ve deneyimleriyle daha eksiksiz bir şekilde ilgilenmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.

Hashemi, Z., Einy, S., & Ebadi, M. (2022). Effectiveness of acceptance and commitment therapy in depression and anxiety in people with substance use disorder. Iranian Journal of Psychiatry and Behavioral Sciences, 16(1). https://doi.org/10.5812/ijpbs.110135

Hayes, S., Pistorello, J., & Levin, M. (2012). Acceptance and commitment therapy as a unified model of behavior change. The Counseling Psychologist, 40(7), 976-1002. https://doi.org/10.1177/0011000012460836

Levin, M., Pistorello, J., Hayes, S., Seeley, J., & Levin, C. (2015). Feasibility of an acceptance and commitment therapy adjunctive web-based program for counseling centers.. Journal of Counseling Psychology, 62(3), 529-536. https://doi.org/10.1037/cou0000083

Na, E. (2018). Acceptance and commitment therapy. Journal of Medicine and Life Science, 15(2), 51-55. https://doi.org/10.22730/jmls.2018.15.2.51

Simon, E. and Verboon, P. (2016). Psychological inflexibility and child anxiety. Journal of Child and Family Studies, 25(12), 3565-3573. https://doi.org/10.1007/s10826-016-0522-6

Swain, J., Hancock, K., Dixon, A., Koo, S., & Bowman, J. (2013). Acceptance and commitment therapy for anxious children and adolescents: study protocol for a randomized controlled trial. Trials, 14(1), 140. https://doi.org/10.1186/1745-6215-14-140

Zamani, E., Moatamedy, A., & Bakhtiari, M. (2017). The effectiveness of acceptance and commitment therapy on depression in multiple sclerosis. New Trends and Issues Proceedings on Humanities and Social Sciences, 3(2), 53-58. https://doi.org/10.18844/gjhss.v3i2.1599

Zarei, F., Asadpour, E., & Mohsenzadeh, F. (2021). The efficacy of acceptance and commitment based therapy on marital satisfaction and self-efficiency of mothers with children with cerebral palsy. The Journal of Psychological Science, 20(105), 1493-1512. https://doi.org/10.52547/jps.20.105.1493

EMDR ve Metakognisyonlar

Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) terapisi, başta Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olmak üzere travmayla ilişkili rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan köklü bir tedavidir. EMDR bağlamında, üstbilişler bireylerin travmatik anıları ve duygusal tepkilerini nasıl işledikleri konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Üstbilişler, bireylerin kendi bilişsel süreçleri hakkında sahip oldukları ve duygusal refahlarını ve başa çıkma stratejilerini etkileyebilecek inanç ve düşünceleri ifade eder.

EMDR’nin kilit yönlerinden biri, TSSB semptomlarının devam etmesine katkıda bulunan uyumsuz üstbilişsel inançları değiştirmeye odaklanmasıdır. Örneğin, bireyler travmatik anılarının kontrol edilemez olduğuna veya sıkıntıyı önlemek için bu anıları düşünmekten kaçınmaları gerektiğine dair inançlara sahip olabilirler. Bu tür inançlar kaçınma davranışlarına ve artan kaygıya yol açabilir (Balbo ve ark., 2019). EMDR, bilateral stimülasyon yoluyla bu anıların işlenmesini kolaylaştırmayı amaçlar; bu da bireylerin travma anlayışlarını yeniden çerçevelendirmelerine ve ilişkili duygusal sıkıntıyı azaltmalarına yardımcı olabilir (Coubard, 2015).

Araştırmalar, EMDR’nin üstbilişsel becerileri geliştirerek bireylerin düşünce ve duygularıyla daha uyumlu bir ilişki geliştirmelerine olanak sağladığını göstermektedir. Bu, danışanların genellikle semptomlarını şiddetlendiren katı düşünce kalıplarıyla mücadele ettiği travma terapisinde özellikle önemlidir (Balbo ve ark., 2019). EMDR, bilişsel esnekliği teşvik ederek, danışanların düşüncelerinin duygusal tepkilerini dikte etmek zorunda olmadıklarını fark etmelerine yardımcı olur ve böylece zihinsel süreçleri üzerinde bir kontrol duygusu geliştirir (Palmisano ve ark., 2024).

Ayrıca, EMDR’nin üstbilişsel stratejileri entegre etmesi, Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ve Üstbilişsel Terapi (MCT) gibi diğer terapötik yaklaşımların ilkeleriyle de uyumludur. Bu terapiler, psikolojik esnekliği ve duygusal düzenlemeyi geliştirmek için yararlı olmayan üstbilişsel inançları tanımanın ve değiştirmenin önemini vurgulamaktadır (Rumball, 2018). Örneğin, EMDR bağlamında, danışanlar travmayla ilgili düşünce ve duygularından kaçınmak yerine bunları kabul etmeyi öğrenebilir ve bu da TSSB semptomlarında bir azalmaya yol açabilir (Palmisano ve ark., 2024).

Özetle, EMDR terapisi travma hakkındaki uyumsuz inançları ele alarak ve bilişsel esnekliği artırarak üstbilişlerle etkileşime girer. Bu süreç yalnızca travmatik anıların duyarsızlaştırılmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı başa çıkma mekanizmalarını ve duygusal düzenlemeyi teşvik eder, böylece TSSB ve ilgili bozuklukların tedavisinin genel etkinliğine katkıda bulunur.

Hashemi, Z., Einy, S., & Ebadi, M. (2022). Effectiveness of acceptance and commitment therapy in depression and anxiety in people with substance use disorder. Iranian Journal of Psychiatry and Behavioral Sciences, 16(1). https://doi.org/10.5812/ijpbs.110135

Hayes, S., Pistorello, J., & Levin, M. (2012). Acceptance and commitment therapy as a unified model of behavior change. The Counseling Psychologist, 40(7), 976-1002. https://doi.org/10.1177/0011000012460836

Levin, M., Pistorello, J., Hayes, S., Seeley, J., & Levin, C. (2015). Feasibility of an acceptance and commitment therapy adjunctive web-based program for counseling centers.. Journal of Counseling Psychology, 62(3), 529-536. https://doi.org/10.1037/cou0000083

Na, E. (2018). Acceptance and commitment therapy. Journal of Medicine and Life Science, 15(2), 51-55. https://doi.org/10.22730/jmls.2018.15.2.51

Simon, E. and Verboon, P. (2016). Psychological inflexibility and child anxiety. Journal of Child and Family Studies, 25(12), 3565-3573. https://doi.org/10.1007/s10826-016-0522-6

Swain, J., Hancock, K., Dixon, A., Koo, S., & Bowman, J. (2013). Acceptance and commitment therapy for anxious children and adolescents: study protocol for a randomized controlled trial. Trials, 14(1), 140. https://doi.org/10.1186/1745-6215-14-140

Zamani, E., Moatamedy, A., & Bakhtiari, M. (2017). The effectiveness of acceptance and commitment therapy on depression in multiple sclerosis. New Trends and Issues Proceedings on Humanities and Social Sciences, 3(2), 53-58. https://doi.org/10.18844/gjhss.v3i2.1599

Zarei, F., Asadpour, E., & Mohsenzadeh, F. (2021). The efficacy of acceptance and commitment based therapy on marital satisfaction and self-efficiency of mothers with children with cerebral palsy. The Journal of Psychological Science, 20(105), 1493-1512. https://doi.org/10.52547/jps.20.105.1493

Doç. Dr. Alişan Burak Yaşar

Psikiyatri doçentidir. EMDR Avrupa Akredite Terapisti ve Süpervizör adayıdır. EMDR terapisi ve özellikle Grup EMDR terapisi konusunda araştırmaları ve EMDR Terapisi ile Beyinde Değişim adında bir kitabı vardır. EMDR terapisi ve farklı psikoterapi tekniklerleri ile ilgili yazar veya editör olduğu 10’dan fazla kitabı vardır. İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesidir.

Terapi Bilimleri Akademisi

Prof.Dr. Önder Kavakcı ve Doç.Dr. Alişan Burak Yaşar tarafından Ruhsal Travma ve İlişkili Bozukluklar hakkında eğitimler, bilimsel araştırmalar, kurs ve çalıştaylar organize edilmesi amacı ile kurulmuş olan bir akademik platformdur.